Hangi Milli İrade!

HANGİ MİLLİ  İRADE !!

AK Parti temsilcileri  “Milli İrade” kavramını kendilerini iktidara getiren halkın, Cumhuriyetimizin kuruluş değerlerini değiştirme  hakkını kendilerine vermiş gibi bir algı oluşturmaya çalışmaktadır. Oysa; “Milli İrade” milletin kendisi olup  başka bir gücün etkisinde olamaz. Çünkü; Milli İrade, Cumhuriyeti kuran iradedir.

Milletimiz, ülkeyi yönetmeleri için oylarıyla siyasi partilerden birini iktidar yapar. Ülkeyi yönetenlerin ilk görevi; Cumhuriyetimizin  kuruluş değerlerini korumaktır.  İktidar olmak Devlet olmak değildir. Devlet; Milletiyle kavga etmez, küsmez, ayrıştırmaz, korkutarak sindirmez, aşağılamaz yani; Devlete rağmen millet, millete rağmen devlet olmak düşünülemez.

İktidarlar; Anayasamızın ilk 6 maddesi ve kurucu değerlerimiz hariç olmak üzere, günün şartları ve yeni ihtiyaçların giderilmesi amacıyla Anayasamızda düzeltme veya değişiklik yapabilirler. Ancak; Temeli milletle beraber Devlet olan Kurucu değerlerimizin içerisinde olması gereken milletin yok sayılması devlet yapısının tahrip edilmesi sonucunu doğurur.

Devletin kuruluş değerlerini oluşturan “milli irade” ile halkın oylarıyla sandıktan çıkan milli irade’nin benzer olmasının sağlanması, Devlet olmanın olmazsa olmazıdır. Böyle bir durumda; İktidarlar tüm milleti kucaklayacağı gibi onların temsil edildiği bir iradeyi ortaya koymuş  demektir.

AK Parti iktidarının yıllardır milletimizi ayrıştırarak tek yanlı davranması yaklaşımı  bu bütünlüğü bozmaktadır. İktidar; Cumhuriyeti kuran “Milli İrade” ile  sandıktan çıkan Milli İrade’yi farklılaştırırsa bu durumda devletin yıkılması kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle bugün her zamankinden daha çok Devlet Aklına ve Devlete ihtiyaç duyulmaktadır.

AK Parti Yönetimi  “Milli İrade” kavramında  kendileri ve yandaşlarını  konumlandırmaktadır. Oysa hiçbir siyasi iktidar kendi düşünceleri doğrultusunda  bir “Milli İrade” oluşturamaz.

TBMM’ni oluşturan iktidar ve muhalefet milletvekillerinin içinde olduğu yapı Milli İrade’yi temsil eder. Yani; İktidar partisinin Milli İrade’yi temsil  ettiği düşüncesi demokrasi dışı oluşumları doğurur. AK Parti iktidarı, Cumhuriyetimizin kuruluş değerlerini zayıflatıcı uygulamaları nedeniyle halkın kendisine verdiği ülkeyi yönetme yetkisinin dışına çıktmaktadır.

AK Parti hükümeti; Bugüne kadarki uygulamalarıyla Milli İrade’nin, kendisini iktidar yapan milleti ve Devleti  istediği gibi yönetme iradesi olarak görmektedir. Çünkü; 19 yıllık iktidarları sonucu Yasamayı, Yargıyı, Eğitim ve Sağlık sistemini, Medyayı, Basını, Sivil toplum kuruluşlarını etkisizleştirmeyi, muhalefeti dikkate almadan Parlamentodaki üstünlüğüne dayanarak çıkardıkları kanun ve kararnamelerle Milli İrade’ yi sekteye uğratmışlardır.

AK Parti hükümeti Milli İrade’yi ayaklar altına alarak vatandaşlar üzerinde baskı uygulamak suretiyle otokratik yönetime dönüşmüş ve Milli İrade’yi korkunun esiri haline getirmiştir. Böylece; Yolsuzlukların, yoklukların artması, yasaklar ile olayların üstünün örtülmesi, milletimizi ayrıştırarak kutuplaşmayı sağlaması, yandaş müteahhitlerin korunup kollanması ve gelecek 30 yılımızın ipotek altına alınması, çevre ve insana saygı duyulmaması, bağımsızlığımızın dış güçlerin etkisi ile yara alması AK Parti yönetiminin iradesidir. Milli İrade değildir.

TBMM’deki  sandalye çoğunluğuna dayanarak, devletin imkânlarını “Milli İrade” benim diyerek kullanan tüm yöneticilerin her yönüyle sorgulanması gerekmektedir. Çünkü; Demokrasi  kültürünün yeterince oturmadığı ülkemizde, rejimin otoriterleşmesinden, AK Parti  iktidarının yönetim ve denetim dışı uygulamaları ile gelecekte ciddi tehlikeler oluşturacağı endişesi hakim durumdadır.

Millî İrade TBMM’de  değil, AK Parti merkezinde mi temsil ediliyor?

Halkın oyuyla parlemento çoğunluğu sonucu iktidar olarak Yürütmenin başı olmak başka, Milli İrade’yi ben temsil ediyorum söyleminde bulunmak başka. Çünkü; Günümüz Türkiye’sinde halk kendi istediği kişileri milletvekili olarak seçmiyor, Siyasi Parti Liderlerinin belirledikleri kişiler için oy kullanıyor. Bu nedenle çiğnenen liderlerin iradesi olmasına rağmen AK Parti yöneticileri  bu durumu millete mal etmeye çalışmaktadır.

DOĞRU PARTİ ; Tam bağımsız ve bağlantısız bir Türkiye için, Genel Başkanın belirlediği değil milletimizin istediği kişilerin vekil olmalarının önünü açarak, Cumhuriyetimizin Kurucu değeri olan Milli İradenin gerçek anlamda hayatiyet kazanmasının öncüsü olacaktır.

Selam ve Saygılarımla

Cezmi Orkun

Yorum bırak