AFETZEDE VATANDAŞLAR HUZUR VE REFAH İÇİNDE YAŞAMALI

AFETZEDE VATANDAŞLAR HUZUR VE REFAH İÇİNDE YAŞAMALI
ÇAĞRISIDIR
Değerli vatandaşlar, Türkiye genelinde doğal afetler(deprem ve sel felaketi) sonucu afetzedelerin sıkıntıları artarak devam etmektedir. Bu sıkıntıların çözümü olarak devletimizce sunulan hizmetler karşılığı borçlandırılmaları yeni bir sıkıntıya dönüştüğünden afetzede vatandaşlarımız adeta nefes alamaz duruma gelmişlerdir.
Günümüze kadar yapılan hizmetler için emeği geçen herkese teşekkür etmek boynumuzun borcudur. Ancak vatandaşlarımızı nefes alamaz duruma getiren borçlanma sıkıntısını çözmek de ülkeyi yönetenlerin vatandaşlarımıza borcudur. Çünkü; Anayasamızın 5. Maddesi özetle milletin refah ve huzurunu sağlamaya, sosyal, siyasal, ve ekonomik engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlama görevini ülkeyi yönetenlere vermiştir.
TBMM’de yer alan muhalefet parti temsilcileri, afetzedeler hakkında TBMM’de alınan kararlar ile vatandaşlarımızın menfaatlerini gerektiren birçok kararda olduğu gibi sadece parmak kaldırıp parmak indirme dışında bir aktivite sergilemiyorlar. Çoğunluğa dayalı meclis kararlarının alınmasını önlemek için istifa etmeyi neden düşünmezler? bunu da anlamak mümkün değil.
DOĞRU PARTİ; Türkiye’de tabii afetlere maruz kalan yerlerdeki Afetzede vatandaşlarımız için yapılan/yapılacak olan tüm konut, işyeri ve ahır gibi yapıların bedellerinin devletimizce karşılanması ve vatandaşlarımızın borçlandırılmaması gerektiğini savunmaktadır. Çünkü;
Doğal afet durumları, bu olaylara maruz kalanların insiyatifi dışındaki olaylardır. DOĞRU PARTİ Temsilcisi olarak ülkeyi yönetenlere sesleniyorum, Anayasamızın 5.maddesi gereği, vatandaşın refah ve huzurunu sağlama göreviniz gereği , manen yıkılmış olan insanlarımızı maddeten de yıkmamalı aksine destekleyici kararlar almalısınız.
Tabi hemen devletin böyle bir gücü var mı? kardeşim dediklerini duyar gibiyim. Hiç mazeret üretmeye kalkmayın. Siyasi iktidarların görevi Sorun yaratmak değil, sorunları çözmektir. Aksi takdirde sorunun kendisi siz olursunuz.
Ülkemizde yapılan 3+1 afet konutları için AKP İktidarı , hak sahiplerinin 20 yıl boyunca ayda ortalama 900 TL. ödeme yapacağını belirtmiştir. Ülkemizde hak sahiplerinin büyük bir çoğunluğu emekli veya asgari ücretle geçindiği gerçeğinden hareketle bu ödemenin yapılmasının mümkün olmadığını belirtmek isterim. Şöyle ki; 4 kişilik bir ailede bir kişinin her öğünü 1 simit(2.5 TL.) ve 1 çay(1.5TL.) ile geçirse dahi üç öğün için 12 TL. 4 kişinin 1 günde 48 TL. harcaması gerekmektedir. 1 aylık toplam gider ise 1.440 TL. olacaktır.
Bu ailenin minimum aylık harcaması ise;
1 aylık simit ve çay gider i : 1.440 TL.
Elk+su+doğalgaz gideri : 500 TL.
Toki Ödemesi : 900 TL.
Toplam gider : 2.840 TL. olacaktır.
2021 yılı için asgari ücret brüt 3.577 lira, Net: 2.826 liradır. Yani; Asgari ücretli bir afetzede aldığı parayla görüldüğü üzere rutin giderlerini karşılayamıyor. Bu insanlar insanca yaşamayı hak etmiyor mu? Ulaşım, Eğitim, sağlık, giyim, temizlik, elektronik eşya taksiti ve iletişim giderleri gibi ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklar?
Tüm yiyecekleri çay ve simit olsa dahi bu ödemelerde, gelecekte ciddi sıkıntılar yaşanacak ve geçmişteki diğer afetzedelerin(Erzincan, Van, Düzce vs.) yaptığı gibi bu aylık taksitleri ödeyemeyeceklerdir. Sonuçta ödeme yapılamayacağından ailenin borç sorunu, gelecek kuşaklara sorun olarak devredilecektir.
01.09.2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan emlak vergisi kanunu genel tebliği ekinde yer alan cetvele göre 2021 yılında uygulanacak inşaat maliyet bedelleri; 100 m2 büyüklüğündeki 1.sınıf bir daire için 20.000 dolar, Lüx bir daire için ise 30.000 dolardır. Buna göre; Elazığ ve Malatya’yı etkileyen deprem ve Karadeniz’deki illerimizde meydana gelen sel felaketi sonrası;
- Elazığ’da, hasarlı konut ve işyerlerinin toplam sayısı 20.118 dir.( 404 Milyon-604 Milyon dolar arası bir maliyet)
- Malatya’da hasarlı konut ve işyerlerinin toplam sayısı yaklaşık 5.000 civarındadır.(100 Milyon-150 Milyon dolar arası bir maliyet)
- Rize’de, yıkılan bina sayısı 47, ağır hasarlı konut sayısı 100, 125 bina boşaltıldı, 40 adet işyeri ile 100’e yakın araç zarar gördü. Basında yer alan haberlere göre, Rize ve Artvin’deki toplam zararın 200 milyon lira civarındadır. (24 Milyon dolar)
- Arhavi’de, 10 bina, 9 konut, 18 bağımsız bölüm ile 2 ahırın yıkıldığı, 6 bina, 3 ev ve 9 bağımsız bölümün ağır hasarlı olduğu tespit edilmiştir. Sel ve heyelan tehlikesini yaşayan yerlerdeki risk altında olan yapılar tahliye edilerek sahiplerine kentsel dönüşüm kapsamında inşa edilecek yeni konutlar verileceği planlanmıştır.
Tüm bu yerlerdeki afetzedelerin mağduriyetlerin giderilmesi için toplamda en fazla 1 Milyar dolar civarında bir bütçe gerekmektedir. Afetzedeler için Türkiye’de yapılması planlanan tüm yapıların tamamı için neler yapılabileceğine ve mevcut Kaynakların nasıl kullanıldığına bakalım;
- 2019 yılına kadar toplanan deprem vergilerinin toplamı yaklaşık olarak 67 milyar liradır. Ancak günümüz iktidarı ihtiyaç duyulan ancak farklı amaçlar doğrultusunda kullandığı bu kaynakları nerede kullandığını açıklamaktan da imtina etmiştir. Coğrafi yapısı nedeniyle deprem kuşağında yer alan ülkemizin yeni depremler ve iklim değişikliği nedeniyle de yeni afetler yaşayacağı bir gerçektir. DOĞRU PARTİ bu gerçeklerden hareketle “Deprem ve Doğal Afetler Bakanlığı” kurulması ve sadece bu amaç için kullanılmak üzere deprem vergisi ve yardım paralarının bu bakanlık uhdesinde toplanması konusunu parti programına almıştır.
- Yandaş/Paydaş şirketlere (5li çetenin affedilen ve/veya Garanti kapsamında) ödenen toplam bedel 2021-2022 arası 5 Milyar dolar(55.254 Milyar TL.) dır. Temmuz 2021 İGA’nın kira bedeli olan 1.100.000,- Euro silinmiştir.
Yaklaşık 6.5 Milyar dolar Yandaş/Paydaş firmalara kaynak aktaran iktidar, sadece 1 Milyar dolar harcama ile Afet bölgelerinin tamamını yenilemek için kaynak bulmak yerine afetzede vatandaşları borçlandırma yolunu tercih etmekte ve konut, ahır ve işyeri için afetzede vatandaşlarımızı yeni bir sıkıntıyla karşı karşıya bırakmaktadır.
- AKP İktidarı afetzede esnaflarımızın borçlarını(vergi dahil) ötelemek yerine, yandaş/Paydaş Cengiz İnşaatın 2019 yılı vergi borcu olan 485 milyon lirayı sildiği gibi silmesi gerekirdi. Bir ailede çocuklara eşit davranış sergilemezseniz o ailede kavga bitmez, huzur olmaz. Devlet de vatandaşlarına eşit mesafede durmaz ise hem anayasal suç işlemiş olur hem de vatandaşlarının huzursuzluğu yanında refah düzeyinin de düşmesine neden olur. Ayrıca afet bölgesi ilan edilmesi kararının alınmasında iller arasında ayrım yapılması bir başka huzursuzluğa sebep olmaktadır. Bu nasıl bir anlayıştır anlamak mümkün değil.
Sonuç olarak; Mülteciler için 80 milyar dolar, yandaş/Paydaş şirketler için 6.5 Milyar dolar kaynak bulan ve ülkeyi yönettiği iddiasındaki AKP iktidarı; kendi afetzede vatandaşları için de 1 milyar dolar kaynak bulup gerekli harcamaları yapmalıdır. Çünkü; Anayasamızda açıkça belirtilen milletin huzur ve refahını sağlama görevini yerine getirmek zorunluluğu vardır. Bunun için;
- Tüm afetzede vatandaşlarımızın borç yükü altına sokulmaması, tüm faaliyet bedellerinin devletimiz kaynaklarından karşılanması gerekmektedir. Böylece gelecekte insanlarımızın borç nedeniyle devletimize sorun olmasının önü alınmış olunacaktır.
- Pandemi nedeniyle tam bir çıkmazın içinde olan esnaf ve çiftçilerimiz depremde ve doğal afetlerde tamamen çaresiz durumda kalmışlardır. Bu nedenle bu kesimdeki tüm muhatapların vergi, elektrik, su vs. borçlarının silinmesi zorunlu bir hal almıştır.
- Çiftçi vatandaşlarımız tarımsal faaliyetleri nedeniyle ihtiacı olan suyu temin edememektedir. Çünkü; Sulama hizmetindeki enerji bedellerinin yüksekliği köylünün belini bükmekte ve bu hizmetten yararlanamadığı için tarımsal ürün verimliliğinin düşmesine neden olmaktadır.
Bunun çözümü için baraj akıntısından veya güneş enerjisinden faydalanarak elektrik üretim santralleri kurulmalı ve çiftçinin bila bedel sulama hizmetlerinden faydalanması sağlanmalıdır. Bu çalışmalar tamamlanıncaya kadar köylünün ödeyemediği mevcut sistemdeki elektrik giderlerinin devletçe karşılanması köylümüzü rahatlatacaktır. Yine, sulama nedeniyle köylünün daha önceki elektrik borçları da silinmelidir.
DOĞRU PARTİ olarak önerdiğimiz bu hususların(Afgan göçmenlerin sınırlarımızdan yoğun geçişleri gündemi ile geri plana atılan) uygulanması halinde afetzede vatandaşlarımız anayasal hakları olan huzur ve refaha kavuşmuş olacaklardır.
Bu hizmetlerin tamamını gerçekleştirmek için afetzede vatandaşlarımız adına biz DOĞRU PARTİ Temsilcileri olarak; Tüm İş İnsanlarını, Esnaf, Çiftçi, STK temsilcilerini, Görsel ve Yazılı Basın Kuruluşları ile Siyasi Kuruluşlar ve temsilcilerini “Afetzede vatandaşlarımız Huzur ve Refah İçinde Yaşamalı” anlayışı çerçevesinde birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)