SARAY ve MİLLET
SARAY ve MİLLET
Değerli vatandaşlar, ülkemizin içerisinde olduğu derin problemlerin temelinde saray yönetiminin akıl ve bilimden yoksun uyguladıkları politikalardır. Daha doğrusu adı olan ancak içinde milletimizin olmadığı politikalardır. Bunların bazılarına bakalım;
Parası olanların faydalandığı, parası olmayanların aylar sonrası randevularla boğuştuğu ve emeklilerin mali açıdan mağdur edildikleri bir sorunlar yumağı olarak AKP yönetiminin sağlık politikası hastalanmıştır. Tedavisi DOĞRU PARTİ tarafından hazırlanan sağlık politikası olup temelini her vatandaşın ücretsiz yararlanacağı bir sağlık hizmeti oluşturmaktadır.
İtibarı saray yapılarında arayan AKP yönetimi dış politikasında ülkemize ciddi itibar kaybı yaşatmıştır. Uygulama ve söylemlerinde iç politika açısından kendi seçmenini konsolide etmeye çalışması hem içeride hem de dışarıda kalıcı bir istikrarsızlık yaratmaktadır. DOĞRU PARTİ içeride ve dışarıda barış eksenli ve kazan-kazan anlayışı içerikli politikasıyla ülkemize hak ettiği itibarın iadesini sağlayacaktır.
AKP yönetimi, 2011 yılı itibarıyla ülkemize akın akın gelen Suriyeli ve Afgan sığınmacılar ile ilgili eğitim, barınma, kayıt altına alma ile sosyal uyumluluk gibi hususları içeren bir sığınmacı politikası geliştiremediği için günümüzde ekonomiden sonraki en önemli bir sorun haline gelmiştir. DOĞRU PARTİ, Gelecek yıllarda ülkemiz demografik yapısı başta olmak üzere güvenlik, sosyal-siyasal ve ekonomik alanlarda olası bozulmaları tüm sığınmacıları insani boyutlarda ülkelerine göndererek önleyecektir.
İhvan zihniyetini hakim kılmak için, AKP yönetimi yirmi yıllık iktidarlarında eğitim politikalarını ve müfredatları onlarca kez değişikliğe uğratmış ve birçok meslek ve düz liseleri imam hatip okullarına dönüştürerek çocuklarımızın istedikleri okula gitme özgürlüğünü elinden almıştır. Sonuçta ilkokul, ortaokul, lise ve üniversiteler uluslararası ölçekte yirmi yıl öncesinin çok gerisine itilmiştir. DOĞRU PARTİ tüm eğitim kurumlarının müfredatlarını çağın gerekleri doğrultusunda yenileyecek ve meslek liselerini yeniden aktif hale getirerek çocuklarımızın bu hizmetlerden ücretsiz olarak istifade etmelerini sağlayacaktır. Eğitim Cumhuriyetimizin kurucu değerler anlayışını esas alarak uluslararası ölçekte hak ettiği yerini ulaşacaktır.
AKP yönetimi akıl ve bilimden uzak Ekonomi Politikaları ile ülkemizi adeta iflas noktasına taşımıştır. Bu yönetimin politikasındaki temel hedefi zengini daha zengin yapmak, orta gelirliyi dar gelirliye, dar gelirliyi yoksulluğa, yoksulu sefalete, sefaleti de açlığa mahkum etmek olmuştur. Son iki uygulamalardan birincisi kur korumalı mevduat hesapları, ikincisi de maliye bakanı tarafından açıklanan enflasyon korumalı tahvil. Her iki uygulamada koruma altına alınan vatandaş değil yalnız ve yalnız parası olanlardır. Yandaş ve/veya Paydaşların korunduğu vatandaşların yok sayıldığı bu anlayış DOĞRU PARTİ karma ekonomi modeli ile ortadan kaldırılacak ve tüm imkanlar vatandaşın rahat ve huzurunu esas alacaktır.
AKP yönetimince, Enerjide dışa bağımlılığı arttıran, madencilikte ise çevre ve insan sağlığını hiçe sayan uygulamalar sonucu madencilik ve enerji politikası yerli olmaktan uzaklaşmıştır. Oysa dışa bağımlılığın ortadan kaldırılması ülkemizin sahip olduğu kaynakların devreye alınması ile mümkündür. Bunun için DOĞRU PARTİ, diğer ilgili ülkelerle teknoloji transferi ekseninde ortak çalışmalar yaparak tüm madencilik faaliyetlerin devletin denetim ve kontrolünde olmasını sağlayan bir enerji politikasını esas alacaktır.
Sınırlar bir ülkenin namusudur. Ülkemiz sınırlarından gelen sığınmacıların fazlalığı dikkate alındığında namus ne oldu diye sormak lazım. AKP yönetimince, bu sığınmacıların kayıtları tutulmadığı için kim oldukları, hangi amaçla geldikleri ve terörist olup olmadığı bilinmediğinden gelecekte hem sınır güvenliğimiz hem de ülke güvenliğimiz açısından ciddi bir tehlike arz etmekte ve hatta ülkemizin beka sorunu haline gelen bir güvenlik politikası izlendiğini ortaya koymaktadır. Bu zaafiyetin giderilmesi için sıkı denetim içeren politikaların uygulamaya alınması zorunluluktur.
Girdi maliyetlerinin artması ve AKP yönetiminin, yandaş/paydaş şirketlere sağladığı ayrıcalıkları tarım sektöründen esirgemesi sonucu günümüzde neredeyse tüm tarım ürünleri ithal edilmektedir. Bu da saray ve eşrafının koruyucu tedbirleri içeren Tarım, su ve çevre politikalarının olmadığını göstermektedir. Çevre kirlenmesi nedeniyle ülkemiz ihracat gelirlerine çok önemli katkı sağlayan bu ürünlerimizi üreten köylümüz ürünün karşılığını almadığı için üretmez olmuştur. Planlı programlı tarım yapılmasının teşvik edilmesi ve çevreye zarar veren tüm faaliyetlerin durdurulması gibi radikal bir politika geliştirmek ve uygulamak iradesinden yoksun olan saray ve eşrafı bu konularda da vatandaşı değil Yandaş/paydaşları koruyup kollayan politikalar uygulamaktadır.
Deprem kuşağında yer alan ve küresel iklim değişikliği nedeniyle tabii afetlerle her an karşı karşıya kalması kaçınılmaz olan ülkemizde deprem ve doğal afetlerle mücadele konusunda saray ve eşrafı vatandaşa IBAN vermesi dışında bir afet politikası olmadığından mağduriyetlerin yaşanmasını önlemede başarılı olamamıştır. Anayasamızın 5.maddesi gereği, görevi vatandaşların huzur ve refahını sağlamak olan saray ve eşrafı sığınmacıları bedava konut sahibi yapmaya çalışırken afetzedeleri borçlandırmaktan imtina etmemektedir. Toplanan yardım paraları ve deprem fonunda biriken paraların ne yapıldığı bilinmemektedir. İşte bunları önlemek adına DOĞRU PARTİ “deprem ve doğal afetler bakanlığı” kuracak ve bu bakanlık uhdesinde açılacak hesapta biriken paraları sadece afetzedeler için kullanımına izin verilecek bir yapı oluşturacaktır. Böylelikle afetzedeler borçlandırılmadan Anayasamız gereği hak ettiği refah ve huzuruna kavuşacaktır.
Değerli vatandaşlar, AKP yönetimi; hepimizin ekonomik sıkıntılar içerisinde olduğumuz durumu manüple etmek adına sığınmacılar üzerinden ekonomik sıkıntıları örtbas etmeye çalışmakta ve milletimizle adeta dalga geçmektedir. Tüm bu politikaların olumsuz yansımaları vatandaşlarımızı yokluk, yoksulluk, sefalet ve açlığa mahkum ettiğinden boşanmalar artmış, çaresiz kalan birçok insanımız intihar etmiş ve gençlerimizin yurt dışına gittiklerinden beyin göçü hızlanmıştır.
Peki bu politikaların kimseye faydası yok mu? diye sorarsanız elbette var derim. Bunlar saray ve eşrafı, parası olan bir avuç sermayedar ile yandaş/paydaşlardır. Görmüyor musunuz bizlere sığınmacılar kadar bile değer verilmiyor. Ülkemizin kaynakları milletimiz ve ülkemiz için kullanılsa bu sorunları konuşmuyor olurduk. Milletimizin gönlünü kendine saray edinen DOĞRU PARTİ kadroları uygulayacağı politikalarla, ülkemize yapılan bu ihanetleri ortadan kaldıracak ve devr-i sabık yaratarak yapılan ihanetlerin hesabını milletimiz adına hukuk önünde soracaktır.
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)