BÜROKRATA KORUMA ZIRHI
BÜROKRATA KORUMA ZIRHI
Değerli vatandaşlar, Kayyım veya kayyum, yasalar çerçevesinde, Amme hizmetini veya bir şirketi idare etmek için tayin edilen ve “kamu görevlisi” olarak atanan kimsedir. Genel olarak kaçakçılık, uyuşturucu ve silah ticareti, usulsüzlük ve yolsuzluk yapma, zimmete mal veya para geçirme, silahlı örgüt kurma veya terör örgütlerine destek verme, kalpazanlık, fuhuş, kumar ve kara para aklama gibi suçların işlenmesi durumunda yerel yönetimlere ve/veya özel şirketlere söz konusu suçla ilgili kovuşturma yapılmak üzere ilgili otorite tarafından kayyım atanır ve bu atanma görevi suç sebebinin ortadan kalkması veya görevden alınmasıyla sona erer.
Tüm bu işlemler yasalar çerçevesinde ve mahkeme kararlarıyla yapılması gerekirken, AKP yönetiminin, birçok uygulamasında siyasi keyfiyet ön plana çıkmaktadır. Mesela, 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerde HDP tarafından kazanılan 65 belediyeden 6’sına mazbata verilmezken, 48’ine kayyum atandı. Önceki dönemde de DBP’nin kazandığı 102 belediyeden 96’sına kayyım atanmıştı. Kayyım atanan birçok belediyede isnat edilen suç nedeniyle bir yargı kararı yok. O zaman görevden niye alındılar, suçlandıkları konu hakkında yargı neden karar vermiyor sorusunu karar vericilere sormak istiyorum.
Milletin iradesini yok saymak en hafif ifadeyle onu seçenlere saygısızlıktır. AKP yönetiminin siyasi amaçları doğrultusunda alınan ve sonuçsuz bırakılan bu yöntem seçmene hakarettir. Kayyım atadınız tamam. O zaman isnat ettiğiniz suçu ispatlamanız aksi durumda millet iradesi gereği göreve iade etmeniz gerekmektedir. Ayrıca, TMSF’nin kayyım olarak atandığı ve kendisine devredilen şirketlerin 07.02.2022 tarihi itibarıyla toplam sayısı 800 civarındadır. Tüm bu şirketler de adeta rant kaynağı olarak birilerine peşkeş çekilmektedir.
Değerli vatandaşlar, BirGün gazetesinin haberine göre, AKP yönetimince TBMM’ye sunulan, Bankacılık Kanunu ile bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun hükmün de kararnamede değişiklik yapılmasına dair Kanun teklifi içerisinde TMSF uhdesindeki şirketler ile belediyelere atanan Kayyımlara dokunulmazlık getiren ve kamu denetiminden muaf tutan maddeler yer alıyor.
Mevcut durumda, Belediye ve şirketlere kayyım olarak atanan kişilerin işlediği suçlar nedeniyle ortaya çıkan zarar, mahkeme kararıyla sorumlu kişiden talep edilmekte olup Sayıştay’ın denetim raporlarında da kayyımlar tarafından yapılan birçok usulsüzlükler yer almasına rağmen bu teklifin Genel Kurul’da mevcut haliyle yasalaşması durumunda, kayyımlar tarafından yapılan usulsüzlük ve/veya zararlardan ötürü sorumluluğu ortadan kalkacaktır. Sonuç olarak, oluşan zararların faturası yine vatandaşların sırtına yüklenecektir.
DOĞRU PARTİ iktidarında, her kim bu milletin tek kuruşuna dahi zarar vermiş ise hangi zırh ile koruma altına alınırsa alınsın, alacağımız kararlarla bu zırhı parçalayacak ve ilgililerden hukuk önünde mutlaka hesap sorulacaktır.
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
DOĞRU PARTİ Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)