ZORUN EN ZORU

ZORUN EN ZORU

Değerli vatandaşlar,  “DEVLET BABA” denince, halkına şefkat, merhamet, cömertlik, adalet, eşitlik ilkeleri ışığında davranan bir yapı akla gelmektedir. Baba; güven, sığınılacak liman, koruyan kollayan güç demektir. “DEVLET BABA” ise gücünden dolayı her bireyin sığınacağı bir varlıktır ve kendisine güveni yargı-yasama-yürütme bağımsızlığı, insanca yaşama koşullarını hukuk devleti adaleti olgunluğunda her bireye eşit olarak sağlayarak kazanır.

Ancak, son yirmi yıllık AKP iktidarı uygulamalarıyla bu ilkelerden yoksun bir varlık inşa ederek “DEVLET BABA” olgusunu “BABA AKP!” yani AKP devletine dönüştürmüştür. Bu varlığın uyguladığı politika ise nefret politikası olup, vatandaşların birbirlerine ve devletine olan güvenini yok etme amacı doğrultusunda Parçala, böl ve yönet anlayışıdır. AKP iktidarı yağma, talan ve çökme hükümeti olarak anılacaktır.

“BABA AKP!”, kendi çıkarları için bu ülkeyi istediği gibi çekip çevirirken, günlük algılarla milletimizi oyalamaktadır. Her konuda ölümü gösterip milleti sıtmaya razı etmekte ve İşlenen suçlar karşısında duyarsız kalarak, yeni suçlar için teşvik unsuru olmaktadır.

“DEVLET BABA” varlığı “BABA AKP!” dönüşümü ile hukuk ve hukukun temeli olan adalet  ortadan kalkınca ; vatandaşlar kendi başlarının çaresine bakma ile uğraşırken, siyasetçileri  ve siyaseti sorgulamaya cesaret edemiyor  ve kendilerine dayatılan dayatmaları çaresiz kabul ediyor.

Ortada bir hukuk devleti, sosyal devlet anlayışı yoksa oluşan güvensizlik ortamında toplum içindeki huzursuzluklar sonucu kutuplaşmalarla birlikte, nefret suçları da legalleştirilmiş, böylece halkımız da kendisine değer verilmemesi, hakkını hukuk önünde arayamaması, karşı duruş halinde cezalandırılacağı kanaati hasıl olduğundan tepki gösteremediğinden, koruyucu zırh olarak sessizliği kabullenmek zorunda bırakılmıştır.

Oysa, yolsuzluk ve hırsızlıklara bulaşanları cezalandırmak yerine mükafatlandıran, milletin vergilerini adil paylaşım yerine yandaşlara dağıtarak halkı soyan, verdiği zamları düzmece verilere dayalı olarak verdiğinden halkın hakkını gasp eden, yalanlarıyla halkı aldatan, parası olan FETÖ elemanlarını krallar gibi yaşatırken Bank Asya’nın önünden geçen ve veya hiçbir yargılama yapmadan yüz binleri hapishanelere dolduran hatta ölümlerine neden olan günümüz iktidarına karşı sessiz olmak, korkmak hatta bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışına sığınmak, işlenen bu suçlara ortaklık etmek değil de nedir?

Demokrasi ve özgürlük için milletimizi tanımadığına inandığım günümüz AKP iktidarının;

  • Emperyal güçlerin ülkemizdeki temsilcisi olan siyasi bir organizasyondur,
  • Siyasal İslam ideolojisi gereği gerici-dinciliğin temsilcisidir,
  • Halkın değil sermayenin çıkarlarını esas almaktadır,
  • Ülkeyi demokrasiden koparıp hilafete dönüştürmeyi amaçlamaktadır.

Özelliklerine haiz olması karşısında millet olarak, geleceğin aydınlık Türkiye’si için  Anayasal haklarımız çerçevesinde mücadele etmeyip de ne yapacağız peki. Bakın sizlere, milletimizi çok iyi tanıyan ulu önder Atatürk ile İsmet İnönü’nün bir sohbetini aktarmak istiyorum;
İNÖNÜ, Atatürk’e “Bu dünyanın en zor işi nedir?” diye sorar.
ATATÜRK, “Bu milleti ayağa kaldırmak ve ben en çok bu noktada zorlandım.”  diye cevaplar.
İNÖNÜ, “ Peki, bundan daha zor bir şey var mı?”
diye sorar.
ATATÜRK, “Harekete geçince bu milleti durdurmak.”
diye cevaplar.

Değerli vatandaşlar, zoru başarmak adına, tüm yaşadıklarımızdan bir ders çıkarmanın, takım tutar gibi bir partinin ardından gitmek yerine yapılan işlerin halkımız ve vatanımız üzerindeki yansımalarına bakmanın zamanıdır. Artık inatlaşmayı bırakıp inadına değil inandığına sahip çıkmalısın ki sahip çıkanın olsun.

DOĞRU PARTİ, vatanın bölünmezliği, milletin birlik ve bütünlüğü ile adil paylaşım sonucu halkın refah ve huzurunun temini, dini-dili-etnik kökeni ne olursa olsun milletimizin her ferdine eşit mesafede olmayı, kurucu değerlerimizin yeniden tesisi hülasa sevgi ve hoşgörü çerçevesinde tüm halkımızın dertleriyle dertlenen, sevinçleriyle sevinen “DEVLET BABA” anlayışını hakim kılmada sizlere inanmaktadır. İnanın ki  bunlar size bir lütuf değil DOĞRU siyasilerin yapması gereken hizmetlerdir.

Selam ve Saygılarımla

Cezmi Orkun

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı

(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)

Yorum bırak