DEVLETİN STATÜSÜ

DEVLETİN STATÜSÜ

Değerli vatandaşlar, Anayasa, devletin yönetim biçimini, yasama, yürütme ve yargı erklerinin nasıl kullanılacağını, her bireyin hak ve ödevlerini, özgürlüklerini belirten ve düzenleyen ilkeler bütünüdür. Ülkeyi yönetmekle görevli iktidarların “Anayasal Devlet” anlayışına sahip olması oldukça önemlidir. Aksi durumunda “Anayasası olan devlet” oluruz. İçinde bulunduğumuz durum tam da budur. Nasıl mı? AKP iktidarı 22 yıllık iktidarlarında 12’si TBMM, üçü referandum,

  • 2007 tarihinde cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi başta olmak üzere birtakım anayasa değişikliklerinin referandumu(halk oyuna sunulması)kabulü.
  • Mayıs 2010 tarihinde toplam 26 maddeden oluşan anayasa değişikliklerinin referandumu(halk oyuna sunulması) kabulü.
  • 2017 tarihinde toplam 18 maddeden oluşan anayasa değişikliklerinin referandumu(halk oyuna sunulması)kabulü.

Olmak üzere  Anayasamızın toplam 134 maddesinde değişikliğe gitmiştir. Yani, 177 maddeden oluşan 1982 anayasasının 134 maddesi AKP iktidarlarında değiştirilmiştir. Bu değişikliklere rağmen; Erdoğan hala bu darbe anayasasıdır, biz sivil bir anayasayı gerçekleştireceğiz diyebiliyor. Yahu neredeyse yüzde 75 oranında değişikliğe uğrayan bu anayasanın neresi darbe anayasası, anlamak mümkün değil. Öyleyse sözde sivil anayasa ısrarı niye? Bu ısrarın temelinde, AKP iktidarının beceriksiz politikaları yatmakta olup AKP’nin nüfusun yüzde 80’ini yoksulluk sınırının altına itmesi sonucu hayatta kalma ve yaşam mücadelesi veren halkın sıkıntılarını perdeleme amacı vardır.

Değerli vatandaşlar, mevcut anayasayı ihlal eden, uluslararası anlaşmaların gereğini yerine getirmeyen ve İnsanlarımızı inançları, siyasi görüş ve yaşam tarzları üzerinden ayrıştıran bir anlayışa sahip bu AKP yönetiminin, tartışmaya açtığı anayasa değişikliğinin bir diğer amacı da yaklaşan yerel seçim öncesinde kendi tabanını konsolide etmektir. Ayrıca, kendisi veya sonrası için bazı önlemleri almak da arzuları arasındadır.

Günümüzde Anayasaya aykırı uygulamalar, AYM ve yargıtay arasındaki çatışma, AYM kararlarının yok hükmünde görülmesi gibi olayları hep birlikte yaşadık, yaşıyoruz. AKP’ye soruyorum, bu anayasaya göre yapmak isteyip de yapamadığınız nedir? Ayrıca, 50+1 oranının düşürülmesi gerektiğini  ifade eden Erdoğan’a, CB’nın yargılanması ile ilgili anayasanın 105. maddesinde de değişikliğe gidip sayısal açıdan iktidar lehine olan koruma şartını(yüce divana sevk için 400 üyenin kabulü şartı) da kaldırabilir mi sorusunu sormak lazım. Kaldı ki bu ucube başkanlık sisteminde bu oranların hiçbir anlam ifade etmediğini, tek kişinin inisiyatifi ile verilen kararların, oran ne olursa olsun bugün olduğu gibi sadece kağıt üzerinde kaldığı gerçeği değişmeyecektir.

DOĞRU PARTİ olarak, AKP iktidarı uygulamalarıyla, devletimizi olması ve korunması gereken “Anayasal devlet” statüsünden “Anayasası olan devlet” konumuna getirdiğini başta sayın Genel Başkanımız Rıfat Serdaroğlu olmak üzere çeşitli vesilelerle dile getiriyor ve milletimizi uyarıyoruz, uyarmaya da devam edeceğiz. Tek amacımız kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği, anayasada güvence altına alınan hukukun üstünlüğü ilkesi ve insan haklarının esas alındığı “Anayasal devlet” statüsünün kalıcılığını sağlamaktır.                                                          25.Kasım.2023

Selam ve Saygılarımla

Cezmi Orkun

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı

(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)  

Yorum bırak