ABD-AB-AKP İTTİFAKI ve TÜRKİYE
ABD-AB-AKP İTTİFAKI ve TÜRKİYE
Değerli vatandaşlar, son günlerde gerek TBMM’de gerekse birçok kurumda yaşanan laiklik karşıtı eylemlere şahit oluyoruz. Bu olayların amacının din üzerinden toplumu parçalamak olduğunu artık anlamamız gerekiyor. Emperyal güçler ve yerli işbirlikçisi siyasal İslamcıların Atatürk düşmanlığının en önemli nedenlerinden biri laiklik ilkesinin varlığıdır. Oysa; laiklik dinimizin güvence altına alınması yanında kamu alanı tarafsızlığının teminatıdır.
Şöyle ki, Atatürk tekke ve zaviyeler yanında misyoner okullarını da kapatmakla hurafe dinciliğini yıkmış, yerine ilk olarak kuran tefsirini bedelini kendisi ödeyerek Elmalılı Hamdi’ye daha sonra da 12 ciltten oluşan Buhari tercüme ve şerhini yaptırarak halkın dinimizin doğrusunu öğrensin istemiştir. Ancak; hurafelerin yerle bir edilmesi elbette birilerini rahatsız etmiştir.
Öyle ki; Atatürk isminin stadyumlardan, öğrenci yurtlarından, cadde ve sokaklardan, Cuma hutbelerinden, okullardan, kültür merkezlerinden, hava limanlarından ve adının geçtiği birçok yerden kaldırılması bize hurafe savunucularının rahatsızlığı ve Cumhuriyetin ilke ve devrimlerine nefretin emaresi değil mi?
Değerli vatandaşlar, bizler dinini Allah için yaşayan dindar kesimi başımız üzerinde taşır ve saygı duyarız. Ancak, dinci kesimin kendi çıkarları için dindar vatandaşlarımızı din üzerinden aldatmalarına asla razı olmayız. Ama AKP iktidarı sayesinde, Ülkemiz ve toplumumuzu bölmeye çalışan siyasal İslamcılar, milletin gözünün içine baka baka Cumhuriyetin temel ilke ve devrimlerini ortadan kaldırmak için aleni bir şekilde dinimizi istismar ettiklerini görüyoruz. İşte birkaç örnek.
- Milli Eğitim bakanı zat TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada mealen “bizler tarikat ve cemaatler tarafından kurulan dernek ve/veya vakıflar ile iş birliği yapıyoruz ve bundan sonrada yapmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı ve bunları STK olarak lanse etti. Gerekçe olarak da biz bunlarla çalışma yaparak çocukların dağa çıkmasını önlüyoruz! deme gafletinde bulundu.
- Bir başka olay, kara kuvvetlerinde Atatürk rozeti takmayan teğmeni ikaz eden dört teğmen disiplin kurulunca ordudan ihraç edildi. Ama ikaz edilen teğmen yerinde kaldı.
- Diyarbakır’da bir meydana tescilli Vatan haini “ŞEYH SAİT” ismi verildi.
- Nakşibendi olan bir zatın ismi Kars ilinde; havalimanına “HARAKANİ HAVALİMANI”, devlet hastanesine “HARAKANİ DEVLET HASTANESİ” , KYK yurtlarına HARAKANİ KIZ ÖĞRECİ YURDU ve HARAKANİ ERKEK ÖĞRENCİ YURDU ismi verildi.
Dün FETÖ ile iş birliği yapan AKP yönetimi yaşanan olaylardan ders almamış ki siyasi çıkarları gereği tarikat ve cemaatler ile iş birliği yapmaya devam etmekte. AKP iktidar yöneticileri, yarın FETÖ benzeri yeni bir olay karşısında milletimize aldatıldık, aldandık diyerek af dilerlerse şaşırmayınız. Söyleyin Allah aşkına tüm bu işler ilgili tarikat ve/veya cemaatleri baş tacı etme değil mi? Cumhuriyetimize karşı yapılan bir eylem değil mi? Anayasamıza aykırılığı ortada iken bu eylemlerde bulunan kişiler bu cesareti nereden alıyor? Cumhuriyet savcıları neden gerekli yasal işlemleri yapmıyor?
Laiklik ilkesi ve Atatürk düşmanlığının bir başka nedeni ise, Atatürk’ün Türk milleti için batı emperyalizmine karşı verdiği; bağımsızlığı, ulusal egemenliği ve çağdaşlaşmayı amaçlayan anti emperyalist mücadelesinde ki başarısı karşısında yenilen Emperyal devletler, AKP iktidar yönetiminin din istismarı üzerinden geçmişin intikamı peşindedir.
Hatırlayın lütfen; geçmişte sağ-sol davasıyla on binlerce gencimizi yok ettiler olmadı, Alevi-Sünni ayrımcılığını denediler olmadı, şimdi de siyasal İslam’ın hurafeleri yani seccade şeytanlığı yaparak din üzerinden toplumu yıkmaya çalışıyorlar. Yine başaramayacaklar.
Biz DOĞRU PARTİ temsilcileri olarak birlik ve bütünlüğün Cumhuriyetin kurucu değerleri ışığında gerçekleşeceğine inanıyor, ulu önder Atatürk’ün, “Kışlaya, mektebe ve camiye siyaset sokmayın” ifadesini hatırlatarak, ülkemiz ve insanlarımızın aydınlık geleceği adına camiyi, mektebi ve kışlayı arka bahçeleri haline getiren ve halkımızı din üzerinden istismar eden AKP iktidarına karşı, uyanık olunması ve bu anlayışa alet olunmaması konusunda uyarıyoruz.
Biliniz ki kapalı kapılar ardında oynanan büyük oyunlar var. Görünür ittifakların durumu ortada ancak görünmeyen ve etkisini sürdüren tek ittifak var o da ABD-AB-AKP ittifakıdır. Başta ana muhalefet CHP olmak üzere tüm muhalefet partileri de sessizlikleriyle bu ittifakın destekçileridir. DOĞRU PARTİ temsilcileri olarak bizler bu oyunları aziz milletimizle birlikte bozmak için varız ve mutlaka bozacağız. 22.Aralık.2023
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)