YORGUN TOKATI…

YORGUN TOKATI…

Değerli okurlar, AKP iktidarının siyasal İslam anlayışının eğitim, sağlık, sosyal, siyasal ve ekonomik alanlar dahil her alanda derin bir yara izi bırakırken milletin sessizliği iktidara itaat etmekten mi? yoksa korkusundan mı? ve hatta asaletinden mi? inanın anlamak mümkün değil. Ancak, toplumun belli bir kesimi Erdoğan ne yaparsa yapsın hep yanında olan ve onun itibardan tasarruf olmaz diye yaptırdığı saraylar ile lüks ve şatafatlı yaşamı ile zenginliğinden gurur duymaya devam etmektedir. İtibarı vatanın ve milletin refah ve huzurunda arayan bizler ise bu ülkenin özgür bir bireyi olmaktan gurur duyarız. Bakın ne diyor Küba Devrimi’nin önemli bir figürü olarak popüler kültürde bir karşı kültürel isyan simgesi ve küresel bir sembol olan Arjantinli diplomat Guevara (1928-1967) “Yalnızca köleler, efendisinin sarayı ve servetiyle gurur duyar”. Özgür, hür, bağımsız, serbest, istiklal ve efendi olmak varken. Birileri köleliği özgürlüğüne tercih ediyorsa yani, hesap sorup ödeşmek istemiyorsa varsın köleliğe devam etsin ne diyelim.

Hoca bir gün şehre un satmaya gider. Akşama doğru işini bitirince hem günün yorgunluğunu atmak hem de una bulanmış kıyafetlerini temizlemek için hamamın yolunu tutar. İçeriye girince hamam çalışanlarının kendisi ile ilgilenmemesine çok canı sıkılırsa da bunu pek belli etmez. Güzelce yıkanır, üstünü başını temizler, sonra da ücretini öder ve çalışanlara fazlasıyla bahşiş bırakarak hamamdan çıkar, ama bu yapılanı unutmaz… Aradan birkaç gün geçer.

Hoca temiz kıyafetleri içerisinde hamamın yolunu tutar. Kafasında da hamam çalışanlarından geçen gelişindeki ilgisizliğin hesabını sormak vardır.  Hocanın güzel kıyafetleri karşısında hamam çalışanları ona hizmet etmek için adeta yarışırlar. Görevliye ücreti ödeyen Hoca, fazla bahşiş yerine çok az bir bahşiş bırakır. Bahşişi gören çalışanlar kendi aralarında “Adama bak, kendisine ne güzel hizmet ettik… Hizmetimizin karşılığı bu mu? Bu ne biçim bahşiş?” diye sitemde bulununca Hoca, “Yahu, bu sitem niye, geçen hafta üstüm başım un içinde geldiğimde bol bahşiş vermeme rağmen yüzüme bile bakmadınız, bugün ise kıyafetime bakarak iyi hizmet ettiniz. İlkinde ben size bol bahşiş verdim, şimdi ise az bahşiş vererek ödeşmiş olduk” der. Kıssadan hisse milletimiz tıpkı hoca gibi günü geldiğinde günümüz iktidarı ile elbette ödeşecek.

Değerli okurlar, insanlarımız; AKP iktidarının uygulamaları nedeniyle çok yoruldu, iktidarın hor görmesinden bıktı, çok konuşan ama yeteneksiz bu yönetimin uygulamalarına ayak uyduramadığı için yorgun düştü, gençler gelecekten bekledikleri umut yoksunluğundan yoruldu, iktidarın yalan ve iftiralarından yoruldu, toplumun her bir ferdi yaşam mücadelesinde acı çekmekten ve hayal kırıklığı yaşamaktan yoruldu, siyasi görüşü farklı her meslekten insanımıza düşman muamelesi yapan AKP ve koşulsuz destekçilerinden bıktı. Ama bu yorgunluk ve bıkkınlık vatandaşın mücadelesinden vazgeçtiği anlamına gelmiyor tabi… vatandaş bu yapılanları unutmamakta ve elbette ödeşme zamanını bekliyor. Görünen o ki milletimiz, ödeşme adına kendilerini yoran bu iktidara vereceği cevap; “YORGUN TOKATI” olacaktır.                                                                                                                                                28.Ekim.2025

Yorum bırak