TOPLUMSAL ÇÜRÜME
TOPLUMSAL ÇÜRÜME
Değerli vatandaşlar, içinde bulunduğumuz bu zor günlerde sebep ne olursa olsun karşılıklı sevgi ve saygı anlayışı çerçevesinde her birimiz ayrı ayrı sinirlerimize hakim olmak, hoşgörü çerçevesinde davranış sergilemek zorundayız. Ülkemiz, stratejik özellikleri yanında tarihin her döneminde zengin kültürü, gelenek ve görenekleri ile elit konumunu hep koruya gelmiştir.
Ancak; günümüzde hemen hemen her gün kadınlarımızın maruz kaldıkları şiddet vakaları, çeşitli yaralama ve darp olayları, trajik trafik kazaları ve gençlerimizin uyuşturucu bataklığına itilmesi (ki bu konu oldukça ciddi boyutlara ulaştığı bilinmektedir.), farklı inanışlara saldırı ki dün Ankara’da cemevi ve derneklere yapılan saldırı gibi olayların artış göstermesi ülkeyi bir kaos ortamına itme kuşkusunu yaratmaktadır.
AKP iktidarının, yirmi yıllık yönetiminde sahip olduğumuz birçok değerleri yok etmesi ile yaşatılan travmalar neticesinde birlikte yaşama kültürü ve toplum olma bilinci yitirilmiş buda toplumda gerginlik ve öfkeye sebep olmuştur. Tabanca, tüfek, bıçakla, kılıçla, baltayla, satırla, küfürle herkes birine saldırıyor. Cinayetler, intiharlar, tecavüzler, dolandırıcılıklar, hırsızlıklar gırla gidiyor. Bunun adı toplumsal çürümedir. Yasamada, yargıda, yürütmede, eğitimde, güvenlikte, diyanette ve toplumun temel taşlarından biri olan aile yapısında yani, toplumun tüm katmanlarına sirayet eden bir çürüme.
Afyonkarahisar eski belediye başkanı Hayrettin Barut’dan alıntı bir fıkrayı sizlerle paylaşmak isterim. “Fıkra bu ya”;
–Limanda bir müşteri, balık tezgahında bir barbunya balığını koklar ve tiksinerek yerine bırakır.
-Bu da ne demek oluyor? diye haykırır öfkeyle balıkçı.
-“Nesi varmış barbunyanın?” diye sorar.
-Nesi olacak, kötü kokuyor, taze değil! Diye cevaplar müşteri.
-Öfke ile tekrar bağırır balıkçı, barbunyam taze çıkmıştır der.
-Müşteri çekinerek “Öyleyse çürük bir dişi olmalı…” diye bir mazeret uydurur.
Evet, değerli vatandaşlar toplumun dişi çürümüş.! Cahilsin, okur öğrenirsin. Geri kalmışsın, çalışır ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok, kazanırsın. Gördüğünüz gibi her şeyin bir çaresi var. Öyleyse sizlerin, iktidara yeniden yetki vermemeniz olası bozulmaların engellenmesi için çare olur inanın.
Kurucu iradenin, devlet ve toplum olarak uygarlık seviyesini sürekli yükseltmeyi hedefleyen bir değerler silsilesi oluşturarak ekonomik, siyasal, askeri ve kültürel alanlarda bireyin ve toplumun karşılaştığı sorunlara çözümler üretmedeki başarısı ile her alanda güçlendirilen Türkiye; sahip olduğu doğal zenginliğe, ekonomik kalkınma seviyesine ve en azından temel maddeler konusunda kendi kendine yetebilecek güçte olmasına rağmen, AKP yönetiminin kurucu iradeden sapması sonucu günümüzde toplumsal çürüme yaşanmaktadır.
DOĞRU PARTİ olarak, AKP yönetimin sebep olduğu bu toplumsal çürümeyi en az hasarla atlatmayı arzu ediyor ve Ulu önder Atatürk’ün, “Toplumsal gelişmenin de, çürümenin de temelinde yöneticilerin tavırları yatar.” sözünü hatırlatmak istiyorum. Gelişme mi, çürüme mi? Karar sizin.
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
DOĞRU PARTİ Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)