EMEK HIRSIZLIĞI
EMEK HIRSIZLIĞI
Değerli vatandaşlar, çalışan ve emeklilerin enflasyon karşısında satın alım güçleri her geçen gün azalmaya devam ediyor. İktidar ise biz milletimizi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyiz diyorlar. Bu anlayış saray ve eşrafının milletten koptuğunu gösteriyor. Çünkü; her altı ayda bir emekli ve çalışanlara yapmak zorunda oldukları sendikalarla anlaşılan oranın üzerine yaşatılmak istenen enflasyon(TÜİK) oranını kullanarak zam yapıyorlar.
Ne var bunda sorusunun cevabı Yunus Emre’nin “Emeksiz zengin olanın, kitapsız bilgin olanın, sermayesi din olanın; rehberi şeytan olmuştur.” sözü içerisindedir. Çünkü; emek hırsızlığı var, vicdansızlık var, hak yeme var. AKP yönetimi, maaş artışında esas aldığı enflasyonun yaşanan(ENAG) değil yaşatılmak istenen TÜİK’in belirlediği oranı dikkate almaktadır. Saray’a bağlı TÜİK enflasyonu düşük gösterdiği için de milletin emeği çalınmış oluyor. Yaşanan enflasyonun vatandaşa yüklediği bedeller de yandaş paydaşlara aktarılıyor. Sadece bu mu?
Faiz haram diyorlar 2023 bütçesine 565.6 milyar TL. faiz ödemeleri için ödenek konuyor, KKM hesabı olanlara; Eylül 2022 itibarıyla yaklaşık 90 milyar TL hazine tarafından, bu oranın “Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın ifadesiyle %75 oranındaki” yaklaşık 70 milyar TL merkez bankası tarafından olmak üzere 165 milyar TL. ödenerek bu elitlerin paraları enflasyon karşısında korumaya alınıyor. Bu rakam yıl sonunda 200 milyar TL.yi aşacaktır.
Hazine garantisi kapsamında yolcu garantili hava alanları, araç geçiş garantili köprü-otoyol ve tünel gibi iş anlaşmaları gereği işleticilerine milyarlar ödeniyor, elektriği ve doğalgazı icralar nedeniyle kesilen yüz binler ısınamıyor, aydınlanamıyor. Göçmenler, mülteciler baş tacı yapılıyor. Neyle, bu haksızlıkları sadece seyreden milletin parasıyla.
Değerli vatandaşlar, enflasyon hilesi üzerinden haklarımızın nasıl çalındığına bakalım; TÜİK’in yıllık bazda %85 olarak açıkladığı ekim ayı enflasyon oranı, ENAG tarafından %185 olarak açıklandı. Aradaki %100 oranlı fark millete yansıtılmıyor, bu fark milletten alınarak yandaş/paydaşlara aktarılıyor. Yani saraya bağlı TÜİK yaptığı hileli hesaplamalarıyla enflasyonu düşük tutarak çalışan ve emeklilere bu farkın verilmesini önlüyor bir başka deyişle emeklinin, çalışanın şu an aldığının en az 1.5 kat fazlasını alması gerekirken sadece 0.5’ini veriyor geri kalan 1 kat(%100) karşılığındaki bedeller çalınıyor.
Yani; çiftçiye, emekliye, çalışana, esnafa, sanayiciye, Kobi’ye hülasa saray ve eşrafı dışında kalanların emekleri çalınarak saray ve eşrafına dağıtılıyor. Bu anlayışın adı emeğin çalınması değil de nedir Allah aşkına.
Bakın 2023 yılına girerken yaşanan enflasyonun %200’ler olduğu ülkemizde, çalışan ve emeklilerimize yapılacak maaş artışlarının %15’ler düzeyinde olacağı yandaş medya tarafından empoze edilmeye başlandı. Ancak AKP iktidarı yine önümüzdeki seçimler nedeniyle hileli TÜİK enflasyonu baz alınarak hesaplanacak enflasyon oranı çerçevesinde hükümetin başı belli bir oranı da refah payı adıyla ulufe verir gibi müjdeleyecektir. Oysa; Millet ulufe değil hakkını yani yaşadığı enflasyon oranının uygulanmasını istiyor.
DOĞRU PARTİ, toplumun her kesiminin rahat ve huzuru temin edilmedikçe (ki bu günümüz sorunudur.) stratejik bir konumda yer alan ülkemiz, varlığını sürdürmede ciddi sıkıntılar yaşayacağını görüyor ve ülkemizin varlığını tartışılır duruma getirecek tüm uygulamaları reddediyoruz. Buna hiçbir iktidarın hakkı yoktur. Çözüm anayasamız gereği milletin rahat ve huzurunu temin edecek uygulamalardır.
DOĞRU PARTİ olarak, AKP yönetimine; Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” öğüdünü hatırlatırken, toplumumuzun büyük bir kesimini oluşturan çalışan ve emekli insanlarımızın rahat ve huzurunu temin etmek için, yaşatılmak istenen değil yaşanan enflasyon değerinin dikkate alınarak gerçekçi maaş artışlarının yapılmasıdır. Siz yapmazsanız biz yaparız. Eğriye EĞRİ, doğruya DOĞRU.
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)