KADER DEĞİL, KADERSİZLİK
KADER DEĞİL, KADERSİZLİK
Değerli vatandaşlar, AKP iktidarı hemen hemen tüm uygulamaları akıl ve bilimden uzak ben yaptım oldu anlayışı ile hayata geçirmektedir. Bu uygulamaların başarısız olmasını da dış güçler başta olmak üzere mutlaka birilerine havale ederler. Bunlar 2002 öncesi de aynı tutumlarını birçok olayda sergilemişlerdir.
Askerlerimiz başta olmak üzere milletimizin tamamının 1999 depreminde, adeta seferberlik anlayışı ile bir gün içerisinde olay mahallinde çalışmalara başladıkları ve birçok insanımızı kurtardıklarını gördük. Buna rağmen 1999 depreminde muhalefette olan Erdoğan bu KADER olamaz diye söylediklerinin kat-kat fazlasını bugün ülkemize yaşatmıştır.
Prof. Naci Görür başta olmak üzere tüm bilim insanlarımızın uyarıları doğrultusunda iktidar gerekli tedbirleri almamış, tüm bu uyarıları kulak ardına etmiştir. Mevcut iktidar tüm bu uyarıların aksi uygulamalarla ki bunlar;
- EMASYA protokolünün iptali nedeniyle TSK birimlerinin bağımsız hareketinin önlenmesi,
- İmar afları ile kayıt dışı derme-çatma kaçak yapıların önünün açılması,
- KIZILAY ve AFAD yardım kuruluşlarının liyakatsiz kişilerin yönetimine teslim edilerek birilerinin rant kaynağı haline getirilmesidir.
- Deprem bölgesinde şu anda betonlaşmanın büyük riskler taşıyacağı uyarısı.
Sonuç ortada, insanlarımızla birlikte kendileri de oluşan enkazın altında kalmışlardır.
Değerli vatandaşlar, insan hayatı ile ilgili bir suç işlendiğinde sorumlusu hakkında derhal soruşturma başlatan Cumhuriyet savcıları(ki doğru yapıyorlar) nedense on binlerce insanımızın ölümüne sebep olan kamu sorumluları hakkında soruşturma açmıyor sadece birkaç müteahhidi tutuklama gibi pasif bir eylemin parçası oluyorlar. Neden mi? çünkü; işlenen suçların kişisel değil sistemsel sorunlardan kaynaklandığı, parçası oldukları mevcut sistemin çökmüş olduğunu kabul etmeleri kolay değil tabi.
Bu yıkımın sorumlusu AKP yönetimi ne yapıyor derseniz, her zaman yaptıkları gibi seçim kazanmak için algıya dayalı yalan söylemleriyle milleti aldatmaya devam ediyor. İşte size bir örnek; Erdoğan “1 milyon 200 bin konutun” bir yıl içerisinde yapılacağını açıkladı. Teknik olarak bu mümkün mü? Konunun uzmanlarından oluşan TMMO heyetince 11-16 Şubat arasında yapılan çalışmada hazırlanan rapordaki tespit ve değerlendirmelere göre;
Bir yılda yapılacağı söylenen 1 milyon 200 bin konuta dair; Planlama, yer seçimi, zemin etüdü ve altyapı çalışmalarına ilişkin hangi verilere dayalı olarak bir çalışma yapıldığı bilinmiyor. Ancak; Bakanlık verilerine göre, TOKİ yıllık 58.500 konut üretebilmektedir. Kime inanalım; iktidarın algıya dayalı yalanına mı, yoksa bilime mi? takdiri sizlere bırakıyorum.
Değerli vatandaşlar, başımıza gelen bu felaketlerin tek sorumlusu olan AKP İktidarının; hataları, yanlışları ve hırsları yüzünden yaşadığımız felaketleri “KADER” diye ifade etmesi, Allah’ın insana verdiği en büyük hazine olan “AKLI” yok saymak ve kendi günahlarının faturasını “Yaradan’a çıkarmaktır!” Oysa, Kader planı söylemine sığınan AKP iktidarının kendisi milletin kadersizliği olmuştur. 27.Şubat.2023
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)