YEREL BASIN SUSTURULUYOR
YEREL BASIN SUSTURULUYOR…
AKP İktidarı yazılı ve görsel medyanın neredeyse tamamını kendi kontrolüne almış durumdadır. Muhalif olan bir, iki televizyon kanalı iktidarı eleştirilmesi ve önerilerini aktarması konusunda yetersiz kalmaktadır. Hatta bu muhalif kanallarda hükümetin yaptığı yanlışları anlatamazsınız. Birkaç yürekli siyasetçi bu yanlışları anlattığında ise RTÜK devreye girmekte ve parasal ve/veya kanal kapatma cezalarıyla muhalif sesleri kısmaya çalışıyorlar.
Ülkemizde özgür Basın artık sözde kalan bir laftır. Çünkü; Basın kuruluşları gelirlerinin büyük bir kısmını kendilerine verilen reklamlardan elde etmektedirler. İyi de bu reklamların hangi ilde hangi yerel gazeteye verileceği konusunda kararı kim veriyor ? BİK(basın ilan kurumu) veriyor.
Yerel basın, Sıkıysa AKP iktidarını eleştiren bir yazının gazetesinde yayınlamasını sağlasın. Hemen BİK devreye girer ve aracılığını yaptığı devletin resmi ilanlarını bu gazeteye vermez. Yani demem o ki muhalif yazıların yerel gazetelerde yer almaması konusunda tehdit altında olduklarına inandığım gazete çalışan ve sahiplerine kızmamak gerek.
BİK(Basın İlan Kurumu) resmi ilanların fikir ve içerik farkı gözetmeden yerel gazetelere dağıtılmasında aracılık etme amaçlı 1961 yılında 195 sayılı kanunla kurulmuş olmasına rağmen tüm illerimizdeki şubeleri marifetiyle aracılık hizmetini, özellikle de son yıllarda taraflı yayın kurumu olarak vermektedir.
BİK(Basın İlan Kurumu), yerel gazeteleri de dijital ortamda denetleyebilmek için oluşturduğu sistemle aynı zamanda Türkiye’nin en büyük dijital gazete arşivine sahiptir.
Kurumun önemli görevlerinden biri de şikâyete bağlı ve/veya resen inceleme yaparak, gazeteler ve resmi internet haber sitelerine resmi ilan kesilmesi yoluyla yaptırım uygulayabilmesidir. (Resen İnceleme ne demekse!)
BİK ile ters düşen gazete yönetimi ve çalışanları hem resmi reklamlardan gelecek katkıdan mahrum bırakılmakta hem de verilecek kredileri kesilmektedir. Yani; BİK’nun tek amacı AKP iktidarının eleştirilmediği vasıfsız bir basın oluşturmaktır. Yani; AKP iktidarı taraflı uygulamalarıyla milletimizin haber alma özgürlüğünü de gasp etmektedir.
Siz ne yaparsanız yapın yaptığınız tüm yanlışları milletimize yüz yüze gelerek anlatacağız.
Tolstoy “Bil ki, yaşadıklarınla değil yaşattıklarınla anılırsın. Ve Unutma; ne yaşattıysan elbet bir gün onu yaşarsın.” Sözü tam da günümüz iktidarına ithaf edilmiş gibi değil mi?
Yeter artık çekin ellerinizi basının üzerinden. Baskıcı uygulamalarınız ne kadar çaresiz olduğunuzun işaretidir. Sayın İktidar yöneticileri ve emir eri bürokratları, gerçeklerin saklanamayan bir yanı olduğunu bilmiyor musunuz?
DOĞRU PARTİ olarak; Basının özgür olduğu, yargının ve yasamanın bağımsız olduğu Türkiye’yi, mutlaka ama mutlaka sağlamak ve Cumhuriyetimizin kurucu değerlerini tesis etmek siz aziz milletimize sözümüzdür.
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
DOĞRU PARTİ Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)