BURUK BAYRAM

BURUK BAYRAM !

Değerli vatandaşlar; Sabır, ibadet, rahmet, mağfiret ve bereket ayı olarak kabul ettiği insani ve ahlaki erdemlerin daha güçlü bir şekilde hayata yansıdığı, sosyal yardımlaşmanın ve paylaşmanın arttığı, birlik ve beraberlik ruhunun canlandığı mübarek ramazan ayı  bu yıl Koronavirüs salgını sebebiyle buruk olarak yaşandı.

Küslerin barışması, dargınların gönlünün alınması, büyüklerin ziyaret edilmesi, çocukların hediyelerle sevindirilmesi sonuç olarak akrabalık ve dostluk bağlarının kuvvetlenmesi bu bayramın güzellikleridir. Birey ve toplum olarak merhamete, sevgi ve saygıya ve birbirimizi anlamaya muhtaç olduğumuz bu mübarek günlerde, vatandaşlarımız  sokağa çıkma yasağı nedeniyle bu bayramı da buruk bir şekilde kutlamak zorunda bırakılmıştır.

Milletimize yaşatılan bu buruklukların mevcut cumhur ittifakının beceriksiz uygulamaları sonucu oluştuğunu da unutmamamız gerekmektedir. Şöyle ki;

  • Ülkemizin aşı ihtiyacı varken, Bosna-Hersek’e 30.000 doz, Libya’ya 150.000 doz elimizde olmayan aşıyı vermek(28.mart.2021),
  • Vatandaşlarına 5 adet maske veremeyen ancak; İtalya, İspanya, Sırbistan, Çin, İran, Kosova ve Irak ülkelerine binlerce tıbbi malzeme yardımı yapmak,
  • Tunus’a 5 Milyon dolar hibe vermek,
  • Somali’nin IMF’ye olan 3.5 Milyon dolar borcunu ödemek,
  • Filistin devleti hükümetine 5 Milyon dolar hibe etmek,
  • Somali’ye 3 Milyon 487 bin dolar hibe etmek,
  • Yandaşlara salgın nedeniyle kira affı, ek kaynak aktarımı yapmak,

Yukarıda belirttiğim hususlar basında da yer alan bazı detaylardır. Burada şunu özellikle belirtmek isterim ki ülkemiz vatandaşlarının;

Çok az bir kısmının aşılandığı(Yaklaşık 8 milyon), aşı yokluğu ve/veya satın alınamadığı için büyük bir kesiminin risk altında olduğu böyle bir ortamda yapılan yardımların amacı nedir acaba, sende aşı yok başka ülkelere aşı veriyorsun! para yok başka ülkelere nakdi yardımda bulunuyorsun!  Gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum.

Ancak anladığım tek şey kendi ülkemizde göçmen olarak dahi kabul görmediğimizdir. Sahi  Cumhur İttifakına sormak lazım, size göre; Suriyeli, Afganlı, Kırgız, Özbek vs. göçmen vatandaşlar bu ülkenin sahibi, biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bu ülkenin göçmenleri miyiz?

Öyle değil mi; Salgın sürecinde Esnaflarımız, çiftçilerimiz, öğrencilerimiz, sanayicilerimiz, işsiz ve çalışanlarımız, emeklilerimiz, depremzedelerimiz  kendi kaderlerine terk edilmedi mi? Siz kabul etmeseniz de biz vatandaşlar bizzat bu problemleri yaşamaktayız.

Cumhur ittifakının görmediği veya görmek istemediği bazı gerçekleri dış dünya görüyor ve kayıt altına alıyor. İşte bu gerçeklerden birini siz değerli vatandaşlarımla paylaşmak istiyorum.

IMF(Uluslararası Para Fonu)’nin 25.Ocak.2021 yılında hazırladığı raporda salgın döneminde Türkiye’nin milli gelirinin;

  • Doğrudan yaptığı devlet desteği ile vergi indirimleri ve vazgeçilen gelirleri ile beraber toplam desteği 2 milyar dolardır. Bu desteklere sağlık sektörü dışındaki katmanlar da eklenince devletin yapmış olduğu destek 7.6 Milyar dolara ulaşıyor. Bu da milli gelirinin %1.1’ne karşılık gelmektedir.
  • Doğrudan mali desteklerin, vergi indirimleri, ertelenen gelirler ve istihdam desteği ile hesaplandığında verilen desteğin milli gelirinin %2.5’ine tekabül ettiği belirtilmiştir. (buradaki %1.4 lük dilim yandaşlara aktarılmıştır.)

Aynı raporda AB ülkeleri, ABD ve uzak doğu ülkeleri milli gelirlerinin %10 ve üzerinde bir oranı vatandaşları için kullanırken, Görüldüğü üzere Türkiye’yi yöneten cumhur ittifakı milli gelirin %1.1’ni vatandaşlarımıza layık görmüşlerdir.

Böyle bir yönetim anlayışı maalesef bu bayramı buruk geçirmemizin tek sorumlusudur. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi sorunları çözemeyen yönetimler sorunun kendisi olurlar. AKP ve Destekçisi MHP ülkemizin tek sorunudur. Bu sorun yine aziz milletimizin feraseti sayesinde elbette çözülecektir.

Tüm bu çıkmazlardan, iç ve dış politikadaki açmazlardan kurtulmak elbette mümkün. Türkiye’nin kaynakları ülkemizin tüm problemlerini çözecek yeterliktedir. Yeter ki çalmayan, kişisel menfaatlerini milletin menfaatlerinin gerisine atan ve cumhuriyet değerlerini ilke kabul eden bir siyasi anlayış hakim olsun.

Değerli vatandaşlarım bu duygu ve düşüncelerle buruk da olsa mübarek ramazan bayramınızı şahsım ve mensubu olduğum DOĞRU PARTİ adına kutlarım. Özlemini duyduğumuz bayramları yaşamak ve yaşatmak dileklerimle.

Selam ve Saygılarımla

Cezmi Orkun

DOĞRU PARTİ Genel Başkan Yardımcısı

(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)

Yorum bırak