SAYIN EROL ve IŞIKVER’e ÇAĞRI

SAYIN EROL ve IŞIKVER’e ÇAĞRI

Değeli hemşerilerim, madencilik alanında günümüz iktidarı ülkemizin dört bir tarafında yandaş/Paydaş şirketler üzerinden talan etmeye devam ediyor. Bunlardan biri de bilindiği gibi Maden ilçemizde yaşanmaktadır. Sorumsuz ve denetimsiz yapılan madencilik faaliyeti sonucu 2007 – 2019 yılları arasında Camiikebir Mahallesi’nin bir bölümünde hafriyattan kaynaklı doğal olmayan heyelan faciası meydana gelmiş ve 19.Haziran. 2019 tarihinde ise ”6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürül mesi Hakkındaki Kanun” çerçevesinde ”riskli alan” ilan edilmiştir.

19.Haziran.2019 tarihinden günümüze kadar ilan edilen riskli alanda 6306 sayılı kanunun gereği uygulanmamış ve hafriyat kaldırılmamıştır. Yani riskli alan ilanı, ilgili firmanın lehine, vatandaşlarımızın ve kamunun aleyhine olmuştur. Bu firma şu anda sahibi olduğu Ergani-Bakır tesisinde vurdum duymaz çalışmaları sonucu Maden ilçesinde doğal olmayan heyelana sebep olması yetmezmiş gibi şimdi de ilçeyi boşaltıp atık merkezi haline getirmek istemektedir.

Daha öncede kamuoyu ile paylaştığım üzere Yıldızlar SSS Holding, Kahramanmaraş ili Afşin ilçesi sınırlarındaki gümüş madeni sahası için Çevre, Şehircilik ve iklimlendirme Bakanlığı uhdesinde ÇED işlemini yürütmektedir. ÇED raporuna göre toplam 384 bin 900 ton/yıl üretim yapılması planlanıyor. Kapalı ocak madenciliği ile işletilecek sahayla ilgili olarak gümüş, çinko ve kurşun madeninin çıkarılacağı bu üretimin, 307 bin 920 ton/yılı cevher, 76 bin 980 ton/yılının ise pasa olması bekleniyor. Ocaktan çıkarılacak kurşun, çinko ve gümüş madenleri, kamyonlar ile Elazığ’ın Maden ilçesinde Yıldızlar SSS Holding’in sahibi olduğu zenginleştirme tesisine sevk edileceği bilgisi yer almaktadır.

Anlaşılan o ki, Osmanlı döneminden 2007 yılına kadar aktif çalışan Ergani-bakır, yöre de bir heyelana sebep olmazken bugün doğal olmayan heyelana sebep olan bu firma, Afşin’den taşıyacağı ürünlerin oluşturacağı her yıl binlerce ton yeni atıkları dökeceği bir alan oluşturmak için ilçenin boşaltılmasını istiyor. Zira; geçmişte birçok çalışmalarında bu firma çevreye ve insanlarımıza zarar vermeyi alışkanlık haline getirmiştir. Ancak; Maden ilçemiz sahipsiz değil. Hele hele Yıldızlar SSS Holding’in çöplüğü hiç değil. Bu aymazlığı cumhur ittifakının gücüne dayanarak mı elde ediyor. Bu konuda yetkili kurumlar hala neden harekete geçmezler anlamak mümkün değildir.

Hafriyattan kaynaklı doğal olmayan heyelan faciasında yaşanan devasa çevre tahribatının yanı sıra vatandaşlarımıza ait 278 konut ve 232 işyeri ile kamuya ait 1986’da yapılan yeni hükümet binası, 2014’te yapılan yeni belediye binası, 2015’te yapılan yeni lise binası, 900 yıllık tescilli tarihi taş köprü, 1989’da yapılan yeni betonarme köprü, 231 yıllık tescilli tarihi Camiikebir, Milli Eğitim binası, Özel İdare binası, Milli Emlak binaları, Belediyenin 65 işyeri ve 18 konutu hiçe çıkarılmıştır.

Ancak; bilinmeli ki, ilçemiz bu firmanın çöplüğü olmayacaktır. Bu ve olası konularda ilgili ve yetkili kurumları; bu şirketin ilçeye verdiği zararları (Tarihi köprü dahil) bu firmadan tazmin etmeye, ilçe belediyesine olan yaklaşık 10 milyon TL borcunu tahsil etmeye ve de Maden ilçesinin atık merkezi yapılmasını önleyici tedbirleri şimdiden almaya davet ediyor ve uyarıyorum. Bu konular da  hem yöre insanı hem de DOĞRU PARTİ temsilcisi olarak her türlü yasal işlemler tarafımca yürütülmektedir.

Değerli hemşerilerim, bu faaliyetlerin devamı halinde, karar vericilerin iş birliği kuşkusu varlığını sürdürecektir. Yıldızlar SSS Holding’e, ilçemizden elini çekmesini ve kendisine başka çöplük aramasını öneriyorum. Bu firma neden ve kimler tarafından korunuyor. Bu hukuksuzluk daha ne kadar devam edecek. Hukuk devletinde vatandaşlar gibi devlet de hukukla bağlıdır. Devlet, kamu kurumlarının kararlarını yok sayan ve etkili çalışmasını engelleyen her türlü girişimi de bertaraf etmek ile sorumludur.

 Ancak, maden ilçesi ve ilçe sakinleri yok sayılarak ilgili firmanın sebep olduğu heyelan nedeniyle tarihi değerler, çevre ve insanlarımızın zarar görmesi aşikar iken yetkili ve ilgili kurumlar ile ilimiz milletvekillerinin sessiz kalmalarını oldukça manidar buluyorum.  Biz sermaye düşmanı değiliz, biz insanımıza, çevremize zarar verenlerin, devletimizin zararına sebep olan iş ve işlemlerin karşısında olduk olmaya da devam edeceğiz.

Değerli hemşerilerim, hafriyatın kaldırılmaması ve 2019 yılından günümüze kadar yaşatılan mağduriyetlerin başlıca sorumluları ne acıdır ki dönemin Elazığ milletvekilleri ve dönemin Elazığ valisidir. Anayasamız(Madde 56: Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.) gereği gelecekte yaptığınız hizmet ile yüzleşmek adına hafriyatın kaldırılması, önleyici tedbirlerin alınması, tarihi köprünün onarılması, kararda yer alan konut ve dükkanların yerinde yani ilçe merkezinde yapılması, tarihi değerlerin korunması gibi iş ve işlemler konusunda TBMM 28. Dönem Bayındırlık ve İmar Komisyonuna seçilen sayın SEMİH IŞIKVER’İ ve Çevre Komisyonuna seçilen Sayın GÜRSEL EROL’U tüm ilçe mağdurları adına göreve davet ediyorum.                                                                                                          19.Temmuz.2023

Selam ve Saygılarımla

Cezmi Orkun

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı

(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)

Yorum bırak