TAKLA ATAN ERDOĞAN, BAŞI DÖNEN HALK…
TAKLA ATAN ERDOĞAN, BAŞI DÖNEN HALK…
Değerli vatandaşlar, İktidarları döneminde gücü elinde bulunduran, toplumu algı operasyonlarıyla yönlendirerek aldığı destekle saray ve eşrafının çıkarlarını halkın çıkarları üzerinde tutan AKP yönetimi, son seçimleri takiben de mutlak güç olarak her şeyi yapma hakkına sahip olduğunu düşünmekte ve sorunları ben çözerim aldatmasıyla dün savunduğunu bugün inkar ederek yaptığı ve yapmaya devam edeceği fahiş zamlarla sosyal ve ekonomik alanda tam bir yıkıma sebep olmuştur. Ülkemiz adeta bir deneme tahtasına dönmüş durumdadır. Bugün uygulanan bilim dışı uygulamalar sonuç vermezse yarın bir başka uygulamaya geçilmesiyle olan vatandaşlarımıza oluyor.
Erdoğan her zamanki Erdoğan! Daha önceki seçimlerde yaptığı gibi son seçim öncesi de verdiği mesajların aksine, seçimin hemen ardından hem ekonomi hem de dış politikada tam bir U dönüşü yapıyor. AKP iktidarı içte ve dış ilişkilerinde yaptığı bu u dönüşleri ile sorunları çözeceğine daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Özetle söylem ve eylemlerde istikrar olmadığı için her alandaki sözde çözümlerin bedeli de halkımıza yükleniyor. Yakın tarihlerde ki bu U dönüşlerin bazılarını hatırlayalım;
- 2008 yılında “Ergenekon terör örgütüdür, ben bu davanın savcısıyım” diyen Erdoğan, 2015 yılında “aldatıldık, belgelerin çoğu sahte ve çarpıtılmış çıktı. Komutanların tutuklanmasına zaten hiçbir zaman gönlüm razı olmamıştı”
- Mısır Cumhurbaşkanı Sisi için “Sen ülkende demokrasi katilisin”, Cemal Kaşıkçı cinayeti üzerinden Suudi Arabistan yönetimine katil, 15.Temmuz sonrası BAE yönetimine “darbe finansörü” ve İsrail yönetimine “one minute” olayında “siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” diyerek terör devleti suçlamasında bulunan Erdoğan takip eden günlerde Suudi Arabistan, Katar, BAE ve İsrail ile sanki bir şey olmamış gibi takla atarak tüm bu ülkelerle 3-5 kuruş için ilişki içerisine girdi.
- Casusluk yaptığı iddiasıyla ev hapsinde olan ABD’li din adamı Brunson konusunda “Ver Papazı, Al Papazı” diyen Erdoğan, ABD başkanının baskısı üzerine Brunson’un ev hapsi ve yurtdışı yasağını kaldırıldı ve özel uçakla ABD’ye gönderdi.
- İsveç’in “teröre verdiği destek ortadan kalkmadıkça” NATO üyeliğine evet demeyiz diyen Erdoğan, NATO üyeliğine kabulü konusunda hiçbir somut karşılık almadan İsveç’in üyeliğine evet
- BOP Eş başkanı olduğunu söyleyen Erdoğan, “Irak’ı işgal eden silahlı güçlerin başarısı için duacı olduğunu” söylerken, öte yandan Filistin halkı için “eşiyle birlikte gözyaşı” döktü.
· “1920’de bize Sevr’i gösterdiler, 1923’te Lozan’a bizi razı ettiler. Birileri de Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalıştı.” diyen Erdoğan 2017’de Lozan’ın yıl dönümü gerekçesiyle yayınladığı mesajda “Türk Milleti, Lozan Anlaşması ile Sevr’i yırtıp atmış, bağımsızlığından asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya kabul ettirmiştir.” dedi.
Tüm bunlara ilave edeceğim hepinizin de bildiği üzere Ekonomideki sert U-dönüşüdür, öyle ya; ben ekonomistim , “Faiz sebep, enflasyon sonuç” politikasıyla seçimlerden önce “NAS var NAS faiz haramdır. Ben olduğum müddetçe faiz artmayacaktır” diyen Erdoğan, çok ağır bir ekonomik krize sebep olduktan sonra “benim düşüncelerim aynı ama Mehmet Şimşek’in atacağı adımları kabullendik” diyerek hazineye Mehmet Şimşek, Merkez bankasına Amerika’dan bir transferle ekonomistlikten vaz geçti. Şu anda yüzde 25’e yükselen faiz bundan sonra da artmaya devam edecektir. Şimdi soruyorum sayın Erdoğan’a; hani NAS vardı ne oldu NAS’a? Bu durum, inancını Allah için yaşayan halkımızın din üzerinden istismar edilmesi değil mi?
Bu örneklerden de görüldüğü üzere Erdoğan’ın bugün ne dediğine değil yarın ne yapacağına bakmak lazım. Bu özelliği nedeniyle sık sık U dönüşleriyle günü kurtarma siyaseti uygulayan Erdoğan iç ve dışta inandırıcılığını ve kendisine olan güveni yitirdiği açık ve net bir gerçektir. Çünkü; bu U dönüşlerin devam edeceği, vaatlerin karşılıksız kalacağı, yapanın yanına kar kaldığı, varsa ki VAR suçlulardan hesap sorulmadığı artık milletimizi şaşırtmıyor. Ancak bu takla atmaların sıklığı halkımızın başını döndürüyor ki halkımız da sağlıklı düşünemiyor. Belki de istenen bu “sağlıklı düşünemeyen ve sorgulamayan” bir toplum.
Biz DOĞRU PARTİ temsilcileri olarak AKP yönetiminin algı operasyonları ve istikrarsız davranışları ile ülkemiz ve halkımız aleyhine yaptığı eylemlerdeki yalan ve aldatmaları deşifre ederek halkımızı aydınlatmaya devam edeceğiz. 28.Ağustos.2023
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)