KİME/KİMLERE YARIYOR!
KİME/KİMLERE YARIYOR!
Değerli okurlar, yüksek enflasyon, ekonomik kriz sonucu toplumun çok büyük bir kesimi yoksulluk pençesinde kıvranırken sokaktaki şiddet, adalete duyulan özlem, kadın ve çocuk katliamları sonucu toplumda oluşan mutsuzluk ve umutsuzluk hali devam ederken, iktidar ve koşulsuz destekçileri ile muhalefet temsilcileri yaşanan siyasi ve sosyal olayların nedenleri değil sonuçları üzerinde mantık yürütmek gibi bir yanılgı içindeler. Oysa, özellikle ülke meselelerinde olayların nedenini ve bu işlerden kimin/kimlerin çıkarları var temelinde mantık yürütmeleri gerekmez mi? Bu bakış doğrultusunda olaylar ele alındığında, ülkemiz ve Ortadoğu ülkelerinde yaşanan olayların temelinde, Emperyal güçlerin çıkarlarının esas alındığını görülecektir. Şöyle ki;
Stratejik ve jeopolitik bir coğrafyada yer alan ülkemizin de içinde olduğu Ortadoğu bölgesinde yer alan enerji kaynaklarını kontrol altına almak isteyen emperyal güçlerin demokrasi getirme bahanesiyle; sivil, askeri, etnisite ve mezhep farklılıkları gibi hassasiyetler üzerinden sonu kanlı dahi olsa birçok müdahaleleri olduğu aşikardır.
Bu müdahalelerin emperyal güçlerin çıkarları doğrultusunda sonuçlar alınmasında iktidarın baskı altına alınması yanında muhalefeti de etkisi altına alarak özellikle ülkemizin milli sınırlarının BOP gereği yeniden çizilmesi noktasına gidilmektedir. Emperyal güçler ve yerli işbirlikçileri, uyguladıkları acımasız politikalarla demokrasinin ortadan kaldırılarak, siyasal İslam’ın hakim kılınmasının önünü açmakta, sorunları giderek daha da içinden çıkılmaz hale getirmektedir.
Seçimlerde Kürt kökenli vatandaşlarımızı siyasi çıkarlarına alet etmek isteyen iktidar terörist başı Apo’nun mektubunu mitinglerinde okutmanın yanında PKK’nın Suriye’deki yapılanması olan YPG’nin silahlandırılması ve desteklenmesini aleni yapan ABD seçimlerini kazanan Trump için dostum diyebiliyor. Oysa, bu Trump içerisinde “Aptal olma” ifadesinin yer aldığı mektubunun ekinde YPG lideri Mazlum Kobani’nin mektubunu göndererek iş birliği yapması istenmedi mi? sözde teröristlerle masada oturmayacağını ifade eden iktidar ve koşulsuz destekçileri önümüzdeki dönemde YPG lideri ile masaya oturacaklardır. Neden mi? BOP projesi eş başkanı olarak geri adım atamazlar da ondan.
Bu nedenle; AKP iktidarı, bu büyük yıkım projesi karşısında demokratik laik sosyal hukuk devletini koruyan, üniter devlet yapısını savunan, kendi kaynaklarını yabancılardan arındırarak milletinin refah ve huzurunu düşünen siyasetçileri hedef almakta ve her türlü kanunsuz güç kullanarak susturmaya çalışmaktadır. Ancak, susmayacağız, oynanan oyunların farkındalığı ile bir kez daha diyoruz ki;
- Vatandaşlık bağı ile ülkemize bağlı olan bütün yurttaşlarımız eşit haklara sahip olup dini, mezhebi, dili ve etnik kökeni üzerinden tartışmaya açılması ve siyasete alet edilmesi kabul edilemez,
- Ülkemiz içinde bulunduğu sorunları çözebilecek bir potansiyele sahip olup Milletin refah ve huzurunu bozan uluslararası tekellere bağlı ekonomik ve sosyal tedbirlerden sonuç alınamaz,
- Ülkemiz insanını bir arada tutan en önemli unsur olan “dil” birliği yok edilemez,
- Atalarımızın kanlarıyla çizilen sınırlarımızla oynanması kabul edilemez,
- Enerji kaynakları yabancı şirketlere devredilemez,
- Mültecilerin demografik yapımızı değiştirmesine izin verilemez.
Özetle; ülkemizi bu bağımlılıktan kurtarmanın tek yolu, kurucu önder Atatürk’ün ilke ve devrimleri ışığında, milletin refah ve huzurunu temin edecek bir siyasi iradenin iktidara taşınması ve bu iktidar ile umutların eyleme geçirilmesidir. Aksi durumda ülkemiz aleyhinde sonuçların muhatabı olan milletimiz kaos ve karmaşanın hakim olduğu bir ortamda bulacaktır kendisini. Örneklerini daha önce yaşadığımız gibi böyle bir ortam kime/kimlere yarıyor siz düşünün…
DOĞRU PARTİ olarak, Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölümünün 86’ncı yılında saygı, minnet ve şükranla anıyoruz… 10.Kasım.2024
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)