BU ESER KİMİN ?

BU ESER KİMİN ?

Değerli vatandaşlar, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar görevde bulunan hükümetler devletin imkanları ölçüsünde birçok eserin kazanılmasında katkı sağlamışlardır. Bu eserlerin kazandırılması sonrasında ise vatandaşlarımızı borçlandırma gibi bir zulme imza atmamışlardır. Zaman zaman yaşanan sıkıntılar yine kaynaklarımız üzerinden elde edilen gelir ile giderilmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında tarım ürünleri karşılığında istihdama dayalı fabrikalar hizmete alınmış, takiben enerjide ihtiyacın karşılanmasında büyük katkı sağlayan barajlar, hava limanları, her köyde hizmet veren okullar, emekli olanların bir ev- bir araba ve hatta bir yazlık sahibi olduğu, STK’ların etkinliği, vatandaşların rahat ve huzurlarının korunduğu, tüm kurumların denetlendiği, yapılacak yatırımların planlandığı, kuvvetler ayrılığının uygulandığı, liyakatin esas alındığı ülke iken,

2002 yılında AKP’nin iktidar olmasıyla ülkemizin tüm kazanımları adım adım birilerine peşkeş çekilmeye başlandı. Geçmiş dönemi bilenler bu durum karşısında her geçen gün artan bir kaygıya kapıldı. Bir arkadaşım ile sohbet ederken bana “cezmi bey babalarımızdan teslim aldığımız o ülkemizi aynı şartlarda dahi evlatlarımıza teslim edememenin üzüntüsünü yaşıyorum” dedi. İnanın içinde bulunduğumuz durumu anlatan bir ifade. Nasıl mı?

  • Liyakatin yerini sadakate bırakması, benden olan, olmayan anlayışı ile vatandaşların ayrıştırılması,
  • Tüm tesislerin ve devlet eliyle verilen hizmetlerin yandaşlara teslim edilmesi,
  • Yolsuzluk, yoksulluk ve yasakların yaşamın bir parçası halini alması,
  • Vatandaşlarımız, dini ve milli hassasiyetleri başta olmak üzere dili ve mezhebi üzerinden istismar edilerek ötekileştirilmesi,
  • TBMM etkinliğini sadece parmak kaldıran bir ofis haline getirilmesi,
  • Elektrik, doğalgaz faturalarının firmalar lehinde kabardıkça kabarması, Yandaş/Paydaş firmalara kaynak aktarmak için Otoyol, köprü, havaalanı, tünel ve şehir hastaneleri yapılarak gelecek neslin dahi borçlandırılması,
  • Kurumlarımız ve TSK’nın tarikat ve cemaatlere teslim edilmesi,
  • Kuvvetler ayrılığı ilkesinin tek adamın emrine alınması,
  • Ülkemiz ve insanlarımızın geleceğinin emperyal güçlerin kontrolüne verilmesi,
  • Emniyet ve güvenliğin yaşamı tehdit eder boyuta ulaşması,
  • Vatandaşın devlete olan güveninin yok edilmesi,
  • Mafyanın devlet, devletin mafya olduğu bir ortam oluşması ile siyaset, mafya ve ticaretin iç içe geçmesi, Ülkemizin kaçakçılık ve uyuşturucu merkezi olması,
  • Vatandaşlığın ve topraklarımızın yabancılara satılması, Ülkemizin milyonlarca mültecinin merkezi haline getirilmesi,
  • Eğitim ve sağlık hizmetlerinin sadece parası olanlara verilir hale gelmesi,
  • Emekli ve emekçilerin açlığa mahkum edilmesi,
  • Hak, hukuk ve adaletin aranır hale gelmesi, Toplumsal ahlakın her alanda çökmesi,
  • Sosyal, siyasal ve ekonomide telafisi zor olan tahribatların yapılması,
  • Geleceğin teminatı gençlerin ülkemizi terk etmesi, Eğitimin cemaat ve tarikatlara teslim edilmesi,
  • Tarım ve hayvancılığın yok edilmesi ile ürünlerini ihraç eden ülkemizin tüm ürünleri ithal eden konuma getirilmesi.

İşte bir kısmını sizlerle paylaştığım günümüz Türkiye’si “eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” atasözüyle övünen Erdoğan’ın eseri. Merkezinde insan olmayan AKP iktidarı ve koşulsuz destekçilerinin Yandaş/Paydaş eksenli uygulamalarının eseridir bu. AKP iktidarının liyakatten yoksun, kişisel hırslarının esiri kadrolarının kötü yönetiminin yansımasıdır bu eser.

Tek derdi kendi itibarını ve gücünü korumak olan AKP; yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar, adaletsizlik, yobazlık, kalitesiz yaşam, vatandaşın yaşam kalitesinde ciddi bir çöküşe sebep oldu. AKP Devletinin, Cumhuriyet ve kurucu lider Atatürk düşmanlığı sonucu yobazlara teslim edilmesi insanlarımız da var olan umutları da tüketti elbette.

Sözde muhalefet partileri, koltuklarını koruma adına AKP değirmenine su taşımaya devam ediyor. Kaderine terk edilen esnaf, emekçi, emekli, sanayici, öğrenci… yani; saray ve eşrafı dışında toplumun tamamı sosyal, siyasal ve ekonomik çöküşün mağdurları olarak gelecek kavgası veriyorlar.

“Bu eser kimin” sorusuna cevaben; yazlık-kışlık saraylar yapan, uçaklar ve sayısız makam araçları filosu oluşturan, istihdam yerine ithalatı arttıran, üretim yerine tüketimi körükleyen, borcu borçla kapatan, namım yürüsün diye dünyanın her yanında fütursuzca harcamalar yapan, cari açığın her yıl artmasına sebep olan, bütçe dengesini sağlayamayan, uygulamalarıyla ekonomik kalkınmanın temelini oluşturan tarım ve hayvancılığı yok eden AKP, ülkemizin her alanda çöküşüne sebep olurken, milletimize bıraktığı eser ise oluşturduğu enkaz yığınından oluşan günümüz Türkiye’sidir. DOĞRUsu bu.                                                                                              27.Kasım.2024

 

Selam ve saygılarımla 

Cezmi Orkun

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı

(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)

Yorum bırak