Enerjide Sömürü Politikası

ENERJİDE SÖMÜRÜ POLİTİKASI

Türkiye’nin Enerji Politikası başlığı ile AKP iktidarı geleceğe yönelik planlamalar yaptığını beyan ediyor. Fakat uygulama böylemi ? Elbette değil. AKP iktidarınca; Küresel güçlerin kontrolünde yandaşların enerji politikası uygulanmaktadır. Yani; Türkiye’nin  Enerjide Tam bağımsızlığından söz edebilmek artık mümkün değildir.

Çözüm yine ulu önder Atatürk’ün hayata geçirdiği madencilik politikalarına geri dönüştedir. M. Kemal Atatürk madenlerimizi sömüren yabancı şirketlerin tüm ruhsatlarını 1923 yılında iptal ederek bu küresel şirketlerin sömürü düzenini ortadan kaldırmıştır.

 

Yerli ve milli maden politikası, 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi’nde “yeraltı ve yerüstü doğal kaynaklarımızı kendimiz işleteceğiz” ilkesiyle karar altına alınmıştır. 12.Nisan.1925 yılında çıkarılan 608 sayılı kanunla Türkiye’de madenleri işletmek isteyen şirketlerin sermayesinin %51’inin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ait olması şartı getirilmiş ve 26.Mayıs.1929 yılında  yapılan düzenleme ile madenlerde “%51 T.C vatandaşı” şartı yerine  madenler “Türk şirketlerine ihale olur” şartı getirilmiştir.

Görüldüğü üzere, Cumhuriyet kurulduğunda küresel güçlerin kontrol ve denetiminde olan tüm madenlerimiz üzerindeki yabancı şirketlerin hakimiyetine son verilerek, milli varlıklarımız olarak devletimizin kontrol ve denetimine alınmıştır. Milli ve Yerli olmak işte tam da budur. Yerli AKP Milli MHP değil!

Atatürk’ün tam bağımsız ülke haline getirdiği ülkemiz, günümüzde Cumhuriyet öncesi olduğu gibi küresel güçlerin lobi faaliyetlerinde yer alan firmalar üzerinden veya bu  güçlerin temsilcisi yabancı firmaların kontrol ve denetimine teslim edilmiştir. Madenlerimizi ham madde olarak değerlendiren bu anlayış bilmeli ki, Madenleri ham madde olarak satma yoluyla zengin olunsaydı Afrika ülkeleri sefalet içerisinde olmazdı.

DOĞRU PARTİ İktidarında;

  • TVF bünyesine alınan tüm şirketler özelleştirme kapsamından çıkarılarak devletimizin kontrol ve denetimine verilecektir.
  • Özelleştirme yolu ile özel sektöre devredilen tüm enerji tesisleri iletim ve dağıtım hizmetleri iptal edilecek ve devletimizin kontrol ve denetimine alınacaktır.
  • Yenilenebilir enerji kaynaklarının tesisi önündeki tüm engeller kaldırılacak, alım garantisi dışında kamu-özel sektör işbirliği tesis edilecektir.
  • Yaşamı tehdit eden, doğa yapısını bozan tüm enerji tesislerinin faaliyetleri iptal edilecektir.
  • Milletimizin ortak değerlerinin tahrip edilmesine asla izin verilmeyecektir.
  • Geleceğin enerji kaynaklarının devletin kontrol ve denetiminde stratejik ürünler elde edilmesini sağlayan teknoloji ülkemize getirilecektir.
  • Dışa bağımlılığı azaltacak gaz kaynaklarının aktif hale getirilmesi sağlanacaktır.

DOĞRU PARTİ, Tüm sektör birimlerinin katılımı ile milli enerji politikası oluşturulacak ve bu politikaların uygulanmasını sağlayacaktır. Gerekçesi ne olursa olsun, Milletimiz  ve ülkemizin  yararına görmediğimiz ve Tüm canlılar, Çevre, Tarım, Turizm v.s. üzerinde telafisi mümkün olmayan olumsuzluklara neden olan tüm tesisler kapatılacaktır. Çünkü;

Madenlerimiz ve Doğa milletimizin ortak değeridir. Bu değerlerimizin yağma ve talan edilmesine asla izin verilmeyecektir. DOĞRU PARTİ; Enerjide tam bağımsız TÜRKİYE için Cumhuriyetimizin kurucusu M.Kemal Atatürk’ün maden politikaları ışığında küresel güçlerin egemenliğini sonlandıracaktır.

Selam ve Saygılarımla

Cezmi Orkun

DOĞRU PARTİ Genel Başkan Yardımcısı

(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)

Yorum bırak